Yazarın biyografisi kitabı ilginç kılan en önemli noktalardan biri. Yurt içi ve yurt dışı eğitimlerinden sonra nöroloji üzerine ihtisas yapan yazarımız bu branşta profesör olduktan sonra uzun yıllar ana bilim dalı başkanlığı da yaparak bu alanda tecrübe ve söz sahibi olmuş. Mesleğini icra ederken insanın beyin ve sinir yapısı ile doğanın çalışma prensipleri arasında ki muhteşem ilişkiyi fark ettiğini söyleyen yazar insan, doğa ve din arasındaki ilişkileri fark etmeye ve incelemeye başladığını belirtiyor. Kur´an ayetleri ile vücudun çalışma sistemi arasında ki bütünlüğü bir kitap altında toparlamaya çalışırken ´´DİN ve BEYİN´´ isimli bu eser ortaya çıkıyor. Tıp alanında eğitimli birinin kendi mesleki birikimi ile kutsal kitaplardaki ayetler arasında fark ettiği birlikteliği ortaya koyması kitabı daha cazip kılmakta. Üzerine çok kitap yazılmış din alanında farklı bir bakış açısı bulmak isteyenlere önerebileceğimiz kaynak bir kitap olmuş.
Arka Kapaktan:
Müslümanlık, üzeri örtülmüş bir şekilde insanlara sunulmaktadır. "Bütün mesele üzerindeki bu örtüyü kaldırmak ve ana kaynağa geri dönmektir." diyen yazarımız Prof. Dr. Gazi Özdemir, bu kitabında, aslında her şeyin bir ve tek olduğuna ilişkin evrensel prensibin insanda ve doğada nasıl işlemekte olduğunu ortaya koruyor.
Kitabın sayfalarında ilerledikçe göreceksiniz ki, beynin ve sinir sisteminin çalışma prensipleri ile insanlığın tabi olduğu yaşam prensipleri birebir aynı kurallara göre işlemektedir. Bu prensiplere aykırı hareket edilince nasıl vücudumuzda hastalık belirtileri meydana geliyorsa, toplumsal boyutta da aynı hastalıklar kendini gösteriyor. Aynı şey dinlerin ortaya koymuş olduğu prensipler için de geçerlidir.
Kitabın sonuna geldiğinizde; kainatın en küçük parçasının, bütün ile aslında aynı prensiplere sahip olduğunu görecek, "bir kelebeğin kanat çırpışının kainatı gerçekten de titretebileceğini" hissedeceksiniz.
Kur´an aracılığı ile din nasıl sevgi ve huzuru öneriyorsa, Beyin de temelde sevgi ve huzuru önermektedir.
"Yeryüzünde iyice görenler için pek çok ayet bulunmaktadır. Hala görmüyor musunuz?" (Zariyat Suresi: 51/20-21)