Youtube Google+ Instagram Twitter Facebook

Simyacı

Simyacı

Simyacı - Paulo Coelho / ROMAN

Yazarın ilk sıralarda yer alan oldukça akıcı ve okurda iz bırakan eseri. Rivayete göre Mesnevi´de geçen bir öyküden esinlenmiş usta kalem. Nerden etkilenmiş olursa olsun okunmaya ve kitaplıkta yer vermeye değecek kıymetli bir roman. İyi ki okumuşum diyeceğiniz çok güzel bir konu ve çok kuvvetli bir kalem. Muhtemelen bir gece de bitirebilirsiniz..
javascript:ntrTemp(); veya javascript:ntrTemp(); adreslerini ziyaret ettiğinizde bu güzel kitap hakkında farklı değerlendirmeler bulacaksınız.
Kitaptan: ***** Bir düşü gerçekleştirme olasılığı yaşamı ilginçleştiriyor. (Sayfa, 27)
***** Oturduğu evi tanımadan bir insana güvenemezsin. (Sayfa, 48)
***** Ben de herkes gibiyim. Dünya gerçeklerine oldukları gibi değil de olmalarını istediğim gibi bakıyorum. (Sayfa, 56)
***** Düşümü gerçekleştirmekten korkuyorum, çünkü o zaman yaşamak için bir sebebim olmayacak. (Sayfa, 72)

***** Çünkü insanları en çok etkileyen şey güzelliktir. (Sayfa, 75)

***** Öyle zamanlar vardır ki, insan hayat ırmağının akış yönünü değiştiremez. (Sayfa, 76)

***** Bu iyiler ile kötüler arasındaki bir savaş değil. Aynı iktidarı ele geçirmek isteyen güçler arasındaki bir savaş bu ve böyle bir savaşta Allah iki tarafın da yanındadır. (Sayfa, 119)

***** Bir kadına duyduğu aşk için, içinde derin bir minnet hissetti: “İnsan sevince,” diye düşündü, “nesneler daha çok anlam kazanıyor.” (Sayfa, 122)

***** “Kötülük,” dedi Simyacı, “insanın ağzından giren bir şeyde değildir. Kötülük oradan çıkandadır.” (Sayfa, 138)

***** Hayat hayatı çeker. (Sayfa, 139)

***** Yeryüzünde her insanın kendisini bekleyen bir hazinesi vardır,” (Sayfa, 154)

***** Gözler ruhun gücünü gösterir. (Sayfa, 158)

***** Bir kere olan bir daha asla tekrarlamaz. Amma ve lakin iki kere olan mutlaka üçüncü defa da olacaktır. (Sayfa, 178)

Arka Kapaktan: Simyacı, dünyaca ünlü Brezilyalı yazar Paulo Coelho’nun üçüncü romanı. 1996 yılından bu yana Türkiye’de de çok okundu, çok sevildi, çok övüldü bu kitap. Bir büyük Doğu klasiği olan Mevlânâ’nın ünlü Mesnevî’sinde yer alan bir küçük öyküden yola çıkarak yazılan bu roman, yüreğinde çocukluğunun çırpınışlarını taşıyan okurlar için bir “klasik” yapıt haline geldi.

Simyacı, İspanya’dan kalkıp Mısır piramitlerinin eteklerinde hazinesini aramaya giden Endülüslü çoban Santiago’nun masalsı yaşamının öyküsü. Ama aynı zamanda bir “nasihatnâme”; “Yazgına nasıl egemen olacaksın? Mutluluğunu nasıl kuracaksın?” gibi sorulara yanıt arayan bir yaşam ve ahlak kılavuzu. Mistik bir peri masalına benzeyen bu romanın, dünyanın dört bir yanında bunca sevilmesinin gizi, kuşkusuz bu kılavuzluk niteliğinden kaynaklanıyor.

Simyacı’yı okumak, herkes daha uykudayken şafak vakti uyanıp güneşin doğuşunu izlemeye benziyor.