AKLIN MUHTERİS ÇAĞI - Eric Hoffer / SOSYOLOJİ
Büyük saygı duyduğumuz yazarın bu çalışmasında diğer kitaplarından özlü sözleri derlenmiş. Düşünür-yazarın bütün kitaplarını okuma kararlığı içinde olanlara tavsiye edilebilir. Buradan javascript:ntrTemp(); yazarın kısa bir hayat öyküsünü okuyabilirsiniz. Bu adreste javascript:ntrTemp(); ise çok sayıda okurun kısa yorumları size biraz daha fikir verecektir.
Kitaptan:
*** Tutkuların çoğunda bir kendinden uzaklaşma hissi gizlidir. Tutku peşinde koşan kişiler bir kaçağın tüm özelliklerini taşırlar. Tutkular, genellikle, içimizdeki kusurlu, sakat eksik ve güvenilmez şeylerde kök salarlar. Tutkulu tavırlar, dışardan yöneltilmiş bir etkiye tepki olmaktan çok, içsel bir tatminsizliğin tezahürüdürler.
*** Dünya üzerindeki gücümüz hayal ettiğimizden daha fazladır. Dokunduğumuz her şeyi kendi suretimize büründürürüz.
*** Bir toplumsal düzen yeteneklere ve gençlere fırsat sağladığı sürece istikrarlıdır. Gençliğin kendisi de bir yetenek, kolayca elden gidebilen bir yetenektir.
*** Başkalarına yönelik tutumumuz ne kadar haksız ve akıldışı olursa olsun, bu tutumumuzu haklı çıkaran otomatik bir süreç devreye girer. ne kadar haksız olursak olalım, kendilerine nefretimizi sergilediğimiz kişilerin gösterdikleri tepkiler kendilerinden nefret edilmesini haklı çıkaracak nitelikte olur. Önyargılarımızın, kuşkularımızın ve yalanlarımızın gücü, ruhları, önyargılarımıza, kuşkularımıza ve yalanlarımıza uygun bir kalıba girmeye zorlar. dünya, bizim akıldışı tutumlarımıza adeta kendiliğinden gerekçeler oluşturur.
*** Şuna veya buna sahip olsak mutlu olurduk, diye inanmak, mutsuzluğumuzun nedeninin benliğimizin eksikliğinde ve sakatlığında yattığının kavranmasını engellemeye çalışmaktır. Aşırı arzu, değersizliğimizi hissetmemizi önlemeye yarar.
*** Taklit, çoğunlukla, güvensiz ve mütereddit benliğimizden bir ayrılma eylemidir. Taklit olmadan hiçbir dindarlık, hiçbir coşku ve hiçbir kahramanlık söz konusu olamaz.
Arka Kapaktan: Eric Hoffer’in, yazdığı eserler sadece özgün değil, fakat aynı zamanda hâkim akademik eğilimlerle de çatışma hâlindeydi. Neredeyse bütünüyle Hoffer, psikolojik sağlık açısından özsaygının merkezî önemini kavrayan ilk kişilerden biri oldu. Çoğu yazarlar olumlu bir özsaygının yararları üzerinde yoğunlaşırken; Hoffer, özsaygının yokluğunun sonuçları üzerinde yoğunlaştı. Bağnazlığın ve kendini üstün görmenin köklerinin kendinden nefret, şüphe ve güvensiz yaşam koşullarında yattığını ileri sürdü.:
Bu kitap için daha önce yorum veya alıntı yapılmadı.
Yorum yapabilmek veya alıntı yayınlayabilmek için üye olmanız veya üye girişi yapmanız gerekmektedir.
Bu kitabı sistemimizden emanet olarak alıp okuyan bir üyemiz yok.