Konstantiniyye Oteli

KONSTANTİNİYYE OTELİ - Zülfü Livaneli / ROMAN

Konstantiniyye isimli otelin açılış yemeğine katılanların etrafında gelişen olayların içinden geçerken, bir çok yeni bilgi ile karşılaşacak ve farkındalıklar yaşayacaksınız. Sabah namazının 5 rekat kılınması gibi bir kaç ufak tefek hataya rağmen yazarın diğer eserleri gibi okunmaya değer bir roman. javascript:ntrTemp(); ve javascript:ntrTemp(); adreslerinde iki farklı okurdan iki farklı değerlendirmeye bakmanızı hatırlatırız.

´´Konstantiniyye Oteli ile Livaneli okurlarına tam bir İstanbul panoraması çiziyor. Geçmişten günümüze tekerrür eden olayları, İstanbul´un köklü tarihini ele alıp Zehra´nın gözünden biz okuyucularına müthiş bir okuma sunmuş. Toplumun kanayan yaralarına el atmış korkusuzca... Geçmişi Bizans ´a dayanan Konstantiniyye Oteli´ nin açılışına davetli konukların, orada görev alan çalışanların ve yerin altındaki ölüleri konuşturarak her bir karakteri hayatına, çektikleri acılara, mutluluklara ve hüzünlerine ortak oluyoruz. Aşk olmazsa olmaz değil mi? Benim için etkileyici bol bol araştırma yaptığım bir okuma oldu. Aranızda henüz okumayan varsa tavsiye ederim. (Demet Akpınar isimli okur yorumu)

·https://www.facebook.com/pages/Kitap-Okumak-‰C4‰B0ster-misin/327927040637181

Kitaptan:

*** Sözcükler bize, asıl söylemek istediklerimizi gizlemek için verilmiştir.

* *** İnsanlığın mirası olan büyük romanlar, editör ve eleştirmen teröründen rastlantıyla kurtulan şanslı yapıtlardır ancak.

*** Ölüm insana şah damarından daha yakınmış; yine de hiç korkmuyor olması garip değil mi?

*** Sevda, beklemediğin bir anda başına gelen bir hışım, bir kasırga, bir yıldırım. Her an başına gelebilir, ölümcül bir kaza gibi.

belirtir ama hemen ekler: "Öyle roman moman değil, ciddi kitaplar okurum ben."

· http://www.youtube.com/user/KitapOkumak · https://twitter.com/kitap_okumak

Arka Kapaktan:

Zülfü Livaneli, zengin bir insan panoramasıyla İstanbul´un derinliklerine inerken şehrin büyülü, ama bir o kadar da acımasız atmosferiyle buluşturduğu okuru sıra dışı yolculuğa çıkarıyor.

2014 yılı Aralık ayının son günleri… Yedi yıldızlı Konstantiniyye Oteli´nin açılış günü ve erken bir yılbaşı kutlaması… İstanbul´un seçkin, kalburüstü simaları, Sultanahmet´teki eski Bizans sarayının kalıntıları üzerine yapılan otelde bir araya geliyor. Aralarında kimler yok ki? Politikacılar, belediye başkanları, Amerikan büyükelçisi, Fener Rum patriği, ünlü gazeteciler, gazete patronları, televizyon "yıldızlar"ı, eski ve yeni zenginler, büyük işadamları…

İstanbul´un yüzlerce yıldır yeraltında yatan ölüleri de davete çağrılmadıkları halde arzı endam etmekte sakınca görmeyip bu cümbüşe dahil oluyorlar. Ve elbette, bir otelin olmazsa olmaz çalışanları, garsonları, komileri, güvenlik görevlileri…

Velhasıl Konstantiniyye Oteli, aslında binlerce yıllık koskoca bir şehir olarak çıkıyor karşımıza. Değişen, dönüşen, ama barındırdığı şiddet nedense aynı kalan bir şehir…