ÇÜRÜMENİN KİTABI / E.M.Cioran - Felsefe
Tavsiye üzerine büyük bir heyecanla aldığımız ancak tamamlayamadığımız nadir kitaplardan biri. Felsefe bölümü öğrencilerine veya bu alanda bir çok kitaplar devirmiş, derinlik kazanmış felsefe okurlarına önerilebilr. Kitap ilginizi çekiyor ve okumayı düşünüyorsanız bokbirikintisi.wordpress.com/2010/11/08/emil-michel-cioran-curumenin-kitabi/ adresinde kitap ve yazarla ilgili değerlendirmeye göz atmanızı öneririz.
*** ´´Okuduğu kitapları yorumlamayı pek sevmeyen biri olarak bugün buna kesinlikle değeceğini düşündüğüm bir kitabı yazarı yorumlamaya karar verdim. Muhtemelen ilk ve son yorumlamam olacak. İlk acıyı Kafka´dan öğrendim. Kavgayı, ötekilerle bizim savaşımızı, (Biz, kendisiyle hayatla kavgalı olanlar) maskeleri Halil Cibrandan, Varoluşu Heidegger´den, yitip gitmenin nasıl bir şey olduğunu Fernando Pessoa´dan, ölümü Schopenhauer´dan, Dünyanın aslında dünya olmadığını Ulyssesi yazan deli James Joyce´tan, insanın aç gözlülüğünü Knut Hamsundan, Yeraltı dediğimiz şeyin aslında insanın kendisi olduğunu Henry Miller´dan, zamanın yıkımını da Jean Paul Sartre´den listeyi daha fazla uzatıp sıkmadan asıl adama geçeyim. Bütün bunları öğrendiğim tek biri daha var: EMIL MICHEL CIORAN. Fransızca yazan Rumen deneme yazarı diye tabir edilir. Bir dönem psikiyatristin artık kitap okumayı bırakmalısın dediğinde aklıma gelen ilk yazar. Bütün kitaplarını defalarca okumama rağmen yorumlayacağım kitap: ÇÜRÜMENIN KİTABI. Elimdeki kitap 2003 basımı ve benim elime 2013te geçti. Altı başlıktan oluşuyor. Sizi sarsacak ve her şeyi yeniden düşünmenizi sağlayacak bir eser. Dünyayı yeniden gözden geçirme ihtiyacı duyacaksınız. Okuduğunuz ve üzerine düşündüğünüz her cümlede yazarla kavga ederken bulacaksınız kendinizi. Genelde kaybedeceğiniz bir savaş ama sakın pes etmeyin ve üzerine üzerine gidin iki mabedi olan bu adamın. Bazen ağlar gibi olacaksınız çünkü: Dünya üzerinde gözyaşlarının biriktiği bir yerdir. (Bkz. Syf. 41)Bazen yalnız hissedeceksiniz çünkü: Hakikaten yalnız varlık insanlar tarafından terk edilmiş olan değil, insanlar arasında acı çekendir (Bkz. Syf.43). Kendinizle olan mücadelenizde nerede olduğunuzu görürsünüz. Kendinizi hangi durumlarda yiyip bitirdiğinizi fısıldar kitap size. Sizi sarsacak ve kafanıza bir balyoz gibi inecek kitaplardan. Okuyunca özgür olmayı deneyeceksini, açlıktan ölmek pahasına. Hayatı keşfetmeye yönlenirken bir yandan, diğer yandan hayatın keşfinin hayatı yok ettiğini öğreneceksiniz. Gücün insanlıktan uzaklaştırdığını, insanlığın sadece kendini telef edenlere taptığını öğreneceksiniz. İnsanların ideolojileri neden ürettiklerini ve gerçek insanı da fısıldıyor size yazar. Uzun uzun yazmak istiyorum hala ama nedense sigara içmek istiyorum Cioran´dan bahsederken. İyi okumalar. (Mohsen Namjoo isimli okurun yorumu).
Kitaptan: *** Can sıkıntısı, hiçbir inanç adına yaşamayıp, hiçbir inanç adına ölmeyenlerin çektikleri azabın adıdır.
***Etrafımıza saçtığımız kelimeler oranında ölürüz. Konuşanların sırrı yoktur. Ve hepimiz konuşuruz. Kendimize ihanet eder, kalbimizi teşhir ederiz; her birimiz dile gelmezliğin celladıyızdır; her birimiz sırları, en başta da kendi sırlarımızı yok etmek için yırtınırız.
***Vaaz verme çılgınlığı içimizde öylesine yer etmiştir ki, korunma içgüdüsünün bilmediği derinliklerden doğar. Her insan, kendinin bir şey önereceği ani bekler: Ne önerdiği önemli değildir. Bir sesi vardır ya, o yeter. Ne sağır ne dilsiz olmanın bedelini pahalıya öderiz.
***Olgunlaşmış bir siyaset adamı, eski Sofistler´in çalışmalarını derinleştirmeli ve şan dersleri almalıdır; - bir de yolsuzluk dersleri...
***Dinlerin bilançosunda en kanlı tiranlıkların işlediğinden fazla cinayet vardır; insanlığın tanrılaştırdıkları da, gözünü kan bürümüşlükte en bilinçli canilerden baskın çıkarlar.
Arka Kapaktan:
Nerede tükettin ömrünü? Bir hareketin hatırası, bir tutkunun işareti, bir maceranın parıltısı, güzel ve firari bir cinnet - geçmişinde bunların hiçbiri yok; hiçbir sayıklama senin ismini taşımıyor, seni hiçbir zaaf onurlandırmıyor. İz bırakmadan kayıp gittin; senin rüyan neydi peki?
Kökeninde aldatıcı ve yıkıma mahkum olmayan hiçbir "yeni" hayat görmedim şimdiye kadar. Her insanın zaman içinde ilerleyip bunaltılı bir geviş getirmeyle kendini tecrit ettiğini, yenilenme niyetine de ümitlerinin beklenmedik yüz buruşturmasıyla karşılaşıp kendi içine düştüğünü gördüm...
-E.M. Cioran-
Bu kitap için daha önce yorum veya alıntı yapılmadı.
Yorum yapabilmek veya alıntı yayınlayabilmek için üye olmanız veya üye girişi yapmanız gerekmektedir.
Bu kitabı sistemimizden emanet olarak alıp okuyan bir üyemiz yok.