İ̇̇tiraflarım

İTİRAFLARIM - Tolstoy / Felsefe - Otobiyografi

Adı üzerinde; büyük yazarın kendi iç dünyasına ve hayata yönelik kişisel duygu ve düşüncelerini paylaştığı bir eser. Felsefi temelli bir otobiyografi olan eserden ´´Kroyçer Sonat´´ veya ´´İnsan ne ile yaşar?´´ isimli eserlerindeki akıcılığı beklemek yanlış olur. Sayfalar biraz ağır ilerlese de okunması ve üzerinde emek verilmesi gereken bir eser. Okumayı ve kütüphanemize konması bizim tercihimiz oldu, size de öneririz.

javascript:ntrTemp(); ve javascript:ntrTemp(); linklerinde iki blog sahibinin kitapla ilgili yorumlarını bulabilirsiniz.

Kitaptan: *** Bizim gibi eğitim görmüş insanlardan, yani kendi kendilerine karşı samimi davranan insanlardan bahsediyorum; yoksa dini, dünyevi amaçlarının aleti yapan insanlardan değil (aslında bu tip insanlar gerçek inançsızlardır; çünkü inanç, onlar için herhangi bir dünyevi amaca ulaşmada araç durumundadır; bu ise inanç değildir şüphesiz).

(Sayfa, 18)

*** En özlediğim arzumu, yani ahlâken iyi olma arzumu kelimelere dökmeye kalkıştığımda, küçümseme ve alayla karşılaşıyor, kendimi berbat ihtiraslara terkettikçe de alkışlanıyor ve teşvik ediliyordum. (Sayfa, 21)

*** Hayat, genel olarak ilerleme yoluyla gelişmektedir. Bu gelişmede biz fikir adamlarının payı en büyüktür. (Sayfa, 23)

*** İnsan neyi öğreteceğini bilmiyorsa, öğretemez. (Sayfa, 29)

*** Ne için yaşıyorum? Ne için arzuluyorum? Ne için çalışıyorum?... Hayatımda benim kaçınılmaz olan kendi ölümümle yok olmayacak bir anlam var mıdır? (Sayfa, 43)

*** Başlangıcını ve sonunu bilmediğimiz ve belki de en küçük parçaçığını tanıdığımız bütün insanlığın hayatını araştır, o zaman kendi hayatını kavrayacaksın! (Sayfa, 48)

*** Benim, ihtiyacım hayatın anlamını öğrenmek. (Sayfa, 53)

*** Bilge kişi, hayatı boyunca ölümü arar, bu yüzden de ölüm ona korkunç değildir. (Sayfa, 54)

*** Çünkü, bilgeliğin olduğu yerde çok da üzüntü var. Çok öğrenmek isteyen kişinin çok acı çekmesi gerek. (Sayfa, 56)

*** Yapabildiğin herşeyi iyi yap. (Sayfa, 63)

*** Gerçi cehalet hep aynı şeyi söyler ya. Bilmediği birşey varsa, bilmediği şeyin saçma olduğunu söyler. (Sayfa, 67)

*** Ve benim hayatımın, Hz. Süleyman ve Schopenhauer´in hayatının hakiki, normal hayat olduğu, milyarlarca insanın hayatının ise en ufak bir dikkate layık olmayan birşey olduğunu düşünmem, son derece gülünç bir yanılgıydı. (Sayfa, 71)

*** Peki insan ne yapmak zorunda? O da yaşamın içinde tıpkı hayvanlar gibi mücadele etmek zorunda. Aralarında yalnızca bir fark var; eğer insan yaşamı tek başına alt etmek isterse mahvolur. İnsan, yaşamı sadece kendisi için değil, herkes için alt etmek zorunda. Eğer bunu yapıyorsa mutludur, yaşamı da mantıklıdır. Ama ben otuz yıllık bilinçli hayatım süresince ne yaptım? Yalnız başkaları için mücadele etmedim değil, kendim için bile mücadele etmedim. Bir asalak olarak yaşadım ve ne için yaşıyorum diye sorduğumda, şu cevabı alıyordum. Amaçsız. (Sayfa, 90)

*** Tanrının varlığına inancı kaybetim mi, yaşamıyorum ki... Tanrı´yı bilmek ve yaşamak, bir ve aynı şeydir. Tanrı, hayattır. (Sayfa, 97)

*** O zamanlar bence yaşamak için inanmak ihtiyacı öyle büyüktü ki, inanç öğretisinin çelişkilerini ve karanlık yönlerini bilinçsizce kendimden saklıyordum. (Sayfa, 105)

*** ´Sen yalan içinde yaşıyorsun, ben hakikatte´ iddiası, bir insanın ötekine söyleyebileceği en acımasız sözdür. (Sayfa, 111)

*** Öldürmenin inancın bütün ilkelerine ters düşen birşey olduğunu görmemek mümkün değildi. Ve herşeye rağmen tapınaklarda, silahlarımızın başarısı için dualar ediliyordu. (Sayfa, 115)

www.kitapokumakistermisin.com

Yazar :

28 Ağustos 1828 tarihinde, Moskova´nın güneyinde, asil bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gözlerini açtı. Tolstoy, çocukluk yıllarında ağabeyi Nikolay´ın etkisinde kalmış, gençliğe geçiş döneminde Rousseau´yu okumuş ve gençliğinde önce doğu dillerini öğrenmiş ve sonra tahsiline başlamıştır. İtiraflarım (İspoved) adlı bu eser bütün yaşadıklarının bir özeti gibidir. Tolstoy kendisini ve Allah´ı arayış macerası bütün ömrüne tekabül etmektedir. Ömrü boyunca anlaşılmadı. Etrafındakiler onu anlamadı. Karısı bile 82 yaşındaki bu ihtiyarı anlamadı. Yağışlı bir gecede evden kaçtı. Fakat yolda hastalandı. Yola devam edemedi. 7 Kasım 1910´da mütevazi bir tren istasyonunda hayata gözlerini yumdu. ünlü eserleri: Savaş ve Barış, Anna Karenina, İnancım Neden İbarettir, Sa

Arka Kapaktan :

"Ölmeye ve dirilmeye dair yüzlerce olay hatırladım. Gördüm ki ben yalnızca Tanrı´ya inandığımda yaşıyordum. Tanrı´yı düşünmem yetiyordu, o zaman hemen diriliyordum. O´nu unuttuğum, O´na inanmadığım zamanlarda ise, yaşam da yok oluyordu. Yaşamın bu diriliş ve ölümleri neydi? Tanrı´nın varlığına inancı kaybettiğimde, sanki yaşamla ilgili bağlarım da kopuyordu. Tanrı´yı bulmak konusunda az da olsa umudum olmasa, yaşamıma çoktan son verirdim. Fakat yayordum. O´nu hissettiğim ve O´nu aradığım zaman yaşıyordum. Öyleyse,O vardır. O, O´nsuz yaşanmayan şeydir."

Hıristiyanlığın; hayatın varlığı ve anlamına tatmin edici bir cevap verememesi karşısında, geleneksel Ortodoks Hıristiyanlığına olan inancını kaybeden Tolstoy, İtiraflarım´da hayatın ne olduğunu, neden ve nasıl yaşanabileceğini ve ölümü seçmenin en doğru yol olup olmadığını sorgular.