Youtube Google+ Instagram Twitter Facebook

Peynirimi Kim Kaptı

Peynirimi Kim Kaptı

PEYNİRİMİ KİM KAPTI - Spencer Johnson / HİKAYE - Bireysel Gelişim

O kadar sade, o kadar akıcı ve net çıkarımları ile bitirdiğinizde "iyi ki okumuşum" diyeceğiniz çok güzel bir eser. Hayatınıza katkısı, kitabın inceliğine rağmen çok büyük olacağını zannediyoruz. Öykü sunumunda olduğu için isterseniz çocuklara hediye olarak da alabilirsiniz. Ancak bize sorarsanız büyük küçük bütün işletmelerde, evlerde, okullarda, kısaca her yerde okunması, elden ele dolaşması gereken bir eser. uspayi.blogspot.com.tr/2007/02/peynirimi-kim-kapt.html veya javascript:ntrTemp(); linkinden iki farklı kitap okurunun bu güzel öykü ile ilgili yorumlarını okumanızı öneririz.

twitter.com/kitap_okumak www.facebook.com/Kitap-Okumak-%C4%B0ster-misin-327927040637181/ www.youtube.com/user/KitapOkumak/videos

Kitaptan :*** Kırın, hareketle üretkenlik arasındaki farkı görmeye başlamış. ‘Bana bak Kırın´ demiş kendi kendine; ‘Sürekli aynı şeyleri yapıyorsun, sonra da nedenhiçbir şey düzelmiyor diye
soruyorsun. Düzelse saçmalık olmaz mıydı?

*** Bazen birşeyler değişir ve bir daha asla eskisi gibi olmaz. Bu da o zamanlardan biri.
Hayat bu! Hayat devam ediyor. Biz de devam etmeliyiz.

*** Mırın gibi insanlar kendilerini Peynir´lerine bağımlı hissediyorlar. Peynir´i yitirdiklerinde kendilerini birer kurban olarak görüyorlar ve başkalarını suçluyorlar.

Kendilerini unutabilen ve yoluna devam edebilen insanlardan daha kötü hissediyorlar.
Unutmak ve yolumuza devam etmek için, elimizde imkan varken değişimi başlatmalı ve aslında bu değişime karşı tepki koymaktan ya da tepki göstermekten daha kolaydır.

*** Korkunun bazen iyi olduğunu biliyormuş. Bir şeyler yapmazsanız herşeyin daha da kötüye gideceğinden korktuğunuzda, bu sizi harekete geçirir. Ama hiçbir şey yapamayacak
kadar korkmak iyi değildir.

Arka Kapaktan:

Peynirimi Kim Kaptı? değişimle ilgili tüm gerçekleri; kahramanları bir labirentte karınlarını doyuracak "Peynir"i arayan dört sevimli karakter olan bir öyküyle anlatıyor. Peynir, elde etmeye çalıştığımız isteklerimizin simgesi. Labirent ise, bu isteklerimizin peşine düştüğümüz yeri temsil ediyor. Öyküde kahramanlar hiç beklemedikleri değişikliklerle yüz yüze geliyorlar. Tıpkı gerçek yaşamdaki milyonlarca insan gibi. Bu yüzden kitap okuyucularına bir gün mutlaka yararlanacakları dersler veriyor; değişime kolayca uyum sağlamalarına yardımcı oluyor.