KROYÇER SONAT - Tolstoy / ROMAN
Klasik Rus edebiyatının devlerinden Leo Tolstoy, adını Beethoven´in bir başyapıtından alan bu romanında ahlaki değerlere yeni bir bakış açısı sergiliyor. Durumları en ince ayrıntısına kadar inceleyen tavrı, romanın sanat değerini de ortaya koyuyor.
Tolstoy´un önemli yapıtlarından biri olan eser, kadın ve evlilik üzerine insanı düşündüren, günümüz modern hayatının kolaylıkları kadar, ilişkileri dejenere eden yönlerini ele alan farklı bir çalışma.
Tolstoy ve eserleri hakkında bir şey yazmak çok zor ve belki de gereksiz. Okumanızı ve kütüphanenizde yer vermenizi öneriyoruz.
javascript:ntrTemp(); adresi sizi bir okurun blog sayfasında Kroyçer Sonat üzerine yaptığı yoruma ulaştıracak.
Kitaptan:
***** Birbirini sevmeyen insanları evlendirip sonra da geçinemeyişlerine şaşıyorlar. Sahibinin keyfine göre çiftleşmek ancak hayvanlarda olur.
İnsanların ise kendilerine göre arzuları, sevgileri vardır. (Sayfa, 9)
***** Fuhuş, bedeni ilişkiler ahlaksızlık değildir; asıl, gerçek ahlaksızlık maddi ilişki kurduğun kadınla manevi bağlardan sıyrılmakta. (Sayfa, 19)
***** Bir kere boyuna tıkındığımız halde bedenimizi çalışmadan aylak aylak geçirdiğimiz hayat, bizde her an şehvet uyandırmak için bire birdi. (Sayfa, 31)
***** Yahudiler ezilmelerinin intikamını para hakimiyetiyle alırlar. ´Bize yalnız ticareti bıraktınız, pekâla biz de sizi tüccar olarak vururuz.,´ diyorlar.
Kadınlar ise: ´Bizi sadece şehvet aleti olarak mı görmek istiyorsunuz; öyleyse size şehveti kullanarak hükmedeceğiz,´ demektedir. (Sayfa, 35)
***** Bugünkü kuşağın insanlık idealini gerçekleştirememesinin başlıca sebebi, ihtiraslardan ve özellikle en şiddetlisi olan cinsi ihtiraslardan kurtulamamasıdır. (Sayfa, 43)
***** Evet, cinsi ihtiras, sebebi ne olursa olsun, kötülüktür, müthiş bir kötülüktür. Bunu bizde yaptıkları gibi teşvik etmek şöyle dursun, kökünden kurutmak lazımdır.
´Kadına şehvetle bakan, onunla zina etmiştir´ sözü yalnız başka kadınları değil, aynı zamanda, belki de en çok insanın kendi karısını hedef tutuyor. (Sayfa, 44)
***** Hatalı hayat yaşayan insanlar, durumlarının kötülüğünü görmemek için gözlerini yumarlar. Bu kurtuluş çaresi aynı zamanda onları felakete sürükler. (Sayfa, 64)
***** Bir bebeğimiz olursa ne yapacağız peki? Hele de çocukların gözü önünde - ne kadar da utanç verici olacak.
Bebeği ne zaman yaptığımızı hemen tahmin edecekler ve Kroyçer Sonat´ı okuyacaklar. Utanç derecesinde
mutsuzluk veriyor bütün bu olup bitenler. Ben de düşünüp karar verdim: insanlar önünde değil, Tanrı önünde
korkmalı insan. Bu durumda Tanrı´nın huzurunda halim nedir benim diye sordum kendime. Ve hemen sakinleştiğimi
hissettim.
***** Şehre taşındık. İnsan şehirde yüz yıl yaşar da çoktan ölüp çürüdüğünün farkına bile varmaz. İşten güçten kendi kendinizle uğraşmaya zaman kalmıyor ki. (Sayfa, 67)
***** Nefse hâkim olmak için, içki içmemek, pisboğazlık etmemek, et yememek ve iş yapmaktan kaçmamak, kısacası normal bir hayat yaşamak lazımdır. (Sayfa, 116)
***** (Sayfa, 23)Arka Kapaktan:
Arka Kapaktan:
Kroyçer Sonat, bir tren yolculuğu öyküsüyle başlıyor, insanoğlunun ruhunun derinliklerinde uyuyan şiddete, kıskançlığa, zavallılığa uzanıyor. Trende başlayan bir söyleşi sırasında yolcular arasında bulunan, kitabın baş kahramanı Pozdnişev, nasıl olup da böyle çöktüğünü, bezginleştiğini anlatır. Gençliğinde sefih bir hayat sürmüş, sonradan kendinden iğrenmeye başlamıştır. Terzilerin, güzellik uzmanlarının yardımıyla erkeklerin hayvansal içgüdülerini alevlendirdikleri için toplumun ve kadınların suçlu olduğu
kanısına varmıştır. İçinde uyanan pişmanlık Pozdnişev´i değişime itmiş, o da bu doğrultuda evlenmiş, çocuk sahibi olmuştur.
Ancak, kadınlarla erkekler arasındaki onulmaz farklar, bir yandan da Pozdnişev´in kıskançlığı nedeniyle bir süre sonra karısıyla
birbirinden nefret etmeye başlamışlardır. Karısının onu bir müzisyenle aldattığından kuşkulanmasıyla birlikte Pozdnişev´in ruhunun
derinlerinde yatan şiddet açığa çıkmış, geri dönüşsüz zararlara yol açmıştır. Pozdnişev´in öyküsü, Lev Tolstoy´un yaşadığı dönemin
ahlak anlayışının ve bazı değerlerin değişmesiyle yaşanan sancıların bir panoraması niteliğindedir.
Kadın-erkek ilişkilerinde erdemin gerekliliğine inanan Tolstoy, kendi görüşü doğrultusunda erdemsizliğin insanoğlunu ne gibi
çıkmazlara sürüklediğine işaret etmeye çalışıyor. Tabii, Beethoven´ın ünlü Kroyçer Sonat´ını dinleyip dinlememek, size kalmış.
Kroyçer Sonat ismiyle tanınan bu eser, Tolstoy´un önemli çalışmalarından olduğu halde,ülkemizdeisminden dolayı gerektiği
kadar ilgi görmemiştir. Oysa özellikle son dönemlerde bu esere ihtiyaç vardır. Yanlış ilişkilerin, yanlış evliliklerin, ayrılmaların,
boşanmaların, aile facialarının yaygınlaştığı günümüzde, Tolstoy´un bu eseri, aydınlatcı, yol gösterici olacaktır.
Kroyçer Sonat, büyük ümitlerle kurulan, fakat maddi ihtiyaçları karşılanırken sevgi ve ilgi tarafı ihmal edilen bir evliliğin romanı. Pek çok aile çatısı altında yaşanan mutsuzluğun satır arası çözümlemeleri...
Tolstoy, Kroyçer Sonat´ta sonu cinayetle biten, herkesin yaşayabileceği türden sıradan bir evliliğin çarpık yanlarını gözler önüne
sererek sarsıyor okuyucusunu bir kez daha...
Tolstoy´un şiddetli bir ruhsal kriz içerisindeyken kaleme aldığı Kroyçer Sonat´ın merkezinde ‘Hıristiyan evliliği´nin
imkansız olduğu düşüncesi yatar. Kadınlarla erkekleri birbirine bağlayan o duygusal ve cinsel bağın Tanrı´dan
ne kadar uzak ve acı verici olduğunu bütün öfkesi ve açık sözlülüğüyle bu kitapta dile getirir Tolstoy ve bir adamın,
içinde büyüttüğü kıskançlık duygusuyla nasıl karısını öldürecek hale geldiğini anlatırken, hem kendi kendisi,
hem insan doğası, hem de Hıristiyanlığın özü hakkında konuşur.