Tolstoy ve eserleri hakkında bir şey yazmak çok zor ve belki de gereksiz. Okumanızı ve kütüphanenizde beş yıldızlı eserler arasına yerleştirmenizi öneriyoruz.
www.kitapokumakistermisin.com
Klasik Rus edebiyatının devlerinden Leo Tolstoy, adını Beethoven´in bir başyapıtından alan bu romanında ahlaki değerlere yeni bir bakış açısı sergiliyor. Durumları en ince ayrıntısına kadar inceleyen tavrı, romanın
Kroyçer Sonat, bir tren yolculuğu öyküsüyle başlıyor, insanoğlunun ruhunun derinliklerinde uyuyan şiddete, kıskançlığa, zavallılığa uzanıyor. Trende başlayan bir söyleşi sırasında yolcular arasında bulunan, kitabın baş kahramanı Pozdnişev, nasıl olup da böyle çöktüğünü, bezginleştiğini anlatır. Gençliğinde sefih bir hayat sürmüş, sonradan kendinden iğrenmeye başlamıştır. Terzilerin, güzellik uzmanlarının yardımıyla erkeklerin hayvansal içgüdülerini alevlendirdikleri için toplumun ve kadınların suçlu olduğu kanısına varmıştır. İçinde uyanan pişmanlık Pozdnişev´i değişime itmiş, o da bu doğrultuda evlenmiş, çocuk sahibi olmuştur. Ancak, kadınlarla erkekler arasındaki onulmaz farklar, bir yandan da Pozdnişev´in kıskançlığı nedeniyle bir süre sonra karısıyla birbirinden nefret etmeye başlamışlardır. Karısının onu bir müzisyenle aldattığından kuşkulanmasıyla birlikte Pozdnişev´in ruhunun derinlerinde yatan şiddet açığa çıkmış, geri dönüşsüz zararlara yol açmıştır. Pozdnişev´in öyküsü, Lev Tolstoy´un yaşadığı dönemin ahlak anlayışının ve bazı değerlerin değişmesiyle yaşanan sancıların bir panoraması niteliğindedir. Kadın-erkek ilişkilerinde erdemin gerekliliğine inanan Tolstoy, kendi görüşü doğrultusunda erdemsizliğin insanoğlunu ne gibi çıkmazlara sürüklediğine işaret etmeye çalışıyor. Tabii, Beethoven´ın ünlü Kroyçer Sonat´ını dinleyip dinlememek, size kalmış. kadar ilgi görmemiştir. Oysa özellikle son dönemlerde bu esere ihtiyaç vardır. Yanlış ilişkilerin, yanlış evliliklerin, ayrılmaların, boşanmaların, aile facialarının yaygınlaştığı günümüzde, Tolstoy´un bu eseri, aydınlatcı, yol gösterici olacaktır. Kroyçer Sonat, büyük ümitlerle kurulan, fakat maddi ihtiyaçları karşılanırken sevgi ve ilgi tarafı ihmal edilen bir evliliğin romanı. Pek çok aile çatısı altında yaşanan mutsuzluğun satır arası çözümlemeleri... sererek sarsıyor okuyucusunu bir kez daha... Tolstoy´un şiddetli bir ruhsal kriz içerisindeyken kaleme aldığı Kroyçer Sonat´ın merkezinde ‘Hıristiyan evliliği´nin imkansız olduğu düşüncesi yatar. Kadınlarla erkekleri birbirine bağlayan o duygusal ve cinsel bağın Tanrı´dan ne kadar uzak ve acı verici olduğunu bütün öfkesi ve açık sözlülüğüyle bu kitapta dile getirir Tolstoy ve bir adamın, içinde büyüttüğü kıskançlık duygusuyla nasıl karısını öldürecek hale geldiğini anlatırken, hem kendi kendisi, hem insan doğası, hem de Hıristiyanlığın özü hakkında konuşur. Bebeği ne zaman yaptığımızı hemen tahmin edecekler ve Kroyçer Sonat´ı okuyacaklar. Utanç derecesinde mutsuzluk veriyor bütün bu olup bitenler. Ben de düşünüp karar verdim: insanlar önünde değil, Tanrı önünde korkmalı insan. Bu durumda Tanrı´nın huzurunda halim nedir benim diye sordum kendime. Ve hemen sakinleştiğimi hissettim."
Kroyçer Sonat ismiyle tanınan bu eser, Tolstoy´un önemli çalışmalarından olduğu halde, ülkemizde isminden dolayı gerektiği
Tolstoy, Kroyçer Sonat´ta sonu cinayetle biten, herkesin yaşayabileceği türden sıradan bir evliliğin çarpık yanlarını gözler önüne
"Bir bebeğimiz olursa ne yapacağız peki? Hele de çocukların gözü önünde - ne kadar da utanç verici olacak.
Bu kitap için daha önce yorum veya alıntı yapılmadı.
Yorum yapabilmek veya alıntı yayınlayabilmek için üye olmanız veya üye girişi yapmanız gerekmektedir.