javascript:ntrTemp(); ve javascript:ntrTemp(); linkleri iki yoruma ulaştıracaktır sizi. Kitaptan;*** Zeki insanlar zalimdir. Aptal insanlar ise canavarcasına zalimdir. (Sayfa, 9)
*** Unutabilme yeteneği akıl sağlığı anlamına gelir. Aralıksız anımsamak ise saplantı, delilik anlamına gelir. (Sayfa, 43)
*** İnsanlar yumuşak kabuklu yengeçler gibi; öylesine narin, kırılgan ve savunmasızlar. (Sayfa, 102)
*** Ben can vermem. Yalnızca beden can verir ve beden ben demek değildir. (Sayfa, 131)
*** Ruh kalıcı olan tek gerçeklik. Ben ruhum ve kalıcıyım. (Sayfa, 132)
*** Keşke okul yıllarında daha dikkatli bir tarih öğrencisi olsaymışım diye hayıflanıp durmuşumdur. Bana anlaşılması güç gelen şeylerin çoğunu bu sayede tanımlayabilir, yerine yerleştirebilirdim. (Sayfa, 173)
*** Çabuk şeyler ucuzdur. (Sayfa, 198)
*** Acımanın olmadığı yerde merhamet dilenmesinin boşunalığını biliyormuş. (Sayfa, 225)
*** Güneşin altındaki her şey onlar için ya dindar ya da kâfirdi. Politik olan her şey dinsel, dinsel olan her şey de politikti. (Sayfa, 238)
*** Ama burası Kudüs´tü, için için yanıyordu ve bunlar düşüncede Devlet fikrini Tanrı fikrinden ayırmaktan aciz halktı. (Sayfa, 246)
*** Büyük karar anlarında kadının mantık yürütmrk yerine duygularıyla davrandığını, durumu yönlendiren içsel dürtünün kadının kafasında değil yüreğinde barındırdığını unuttum. (Sayfa, 255)
*** Öteki hayvanların tersine, insan hep yıldızları gözlerdi. (Sayfa, 324)
*** Eğitim, günümüzün insanıyla on bin yıl önceki insan arasındaki tek ahlaki farktır. (Sayfa, 335)
*** Ölüm diye bir şey yok. Yaşam ruhtur ve ruh da ölemez. Yalnızca et ölür ve geçip gider. Bir tek ruh kalır ve yukarıya, ışığa doğru ilerlerken kendisini ardışık ve sonu gelmez yeniden doğuşlar içinde oluşturmayı sürdürür. (Sayfa, 339)
Arka Kapaktan: Bir akademisyen meslektaşını öldürerek San Quentin Hapishanesi´ne düşen eski bir profesör, burada yaşam boyu hapis cezasını çekerken maruz kaldığı korkunç işkenceden kaçmak için zihinsel taktikler geliştirir. Acı çeken bedenini terk ederek, tarihin farklı dönemlerinde, farklı coğrafyalarda geçen önceki yaşamlarına geri döndüğü yolculuklara çıkar. JackLondon´ın korkunç San Quentin´de beş yılını geçiren arkadaşı EdMorrell´dan esinlenerek yazdığı Yıldız Gezgini´nin anlatıcısının her bir geçmiş yaşam deneyimi, bağımsız birer öykü olarak da okunabilir. London bu en özgün yapıtında, astral seyahat ve yeniden doğuş çevrimi üzerine kafa yorar. Ancak insanlık durumunun bu dirayetli gözlemcisinin asıl derdi, ABD´nin gaddar ve çürümüş hapishane sistemini gözler önüne sermektir.
