Kitaptan: *** Korku ahmaktır. (Sayfa, 60)
*** Köylü jandarmanın zulmü köylüyedir.
Şehirliden şüphe eder.
Fakat yalnız köylüyü kurnaz sanır. (Sayfa, 70)
*** Gün olur daha derin
Daha geniş yara açar
Kalemin düşmanlığı
Mavzerin düşmanlığından. (Sayfa, 92)
*** Kim kimden korkmazsa, o ondan büyüktür. (Sayfa, 99)
*** Hiçbir kitabı sonuna kadar okumadı Nuri Cemil.
Ve hiçbir kitap için ´Okumadım´ demedi. (Sayfa, 123)
*** Harp meydanı bir demirci ocağıdır,
Milletler çelikleşmek için geçmeli ordan..´
diye yazacaktı.
Halbuki kendisi bu ocaktan geçmemiş ve geçmeyecekti. (Sayfa, 125)
*** Zalim babanın evladı çeker. (Sayfa, 127)
*** İnsanoğlu secdeden gayri yerde
Böyle eğilmemeli. (Sayfa, 132)
*** Sayısı çoğaldıkça ölülerin
Facia değerleri düşer. (Sayfa, 162)
*** Çünkü onu düşünmeye alıştırmadılar.
Yaşadı toprakta bir tarla sıçanı gibi.
Ve korkaktı bir tarla sıçanı kadar. (Sayfa, 182)
*** Tavşan korktuğu için kaçmaz,
Kaçtığı için korkar. (Sayfa, 229)
*** ´Gelecektir sana vaat ettiği günler Hakkın.´
Hayır.
Gelecek günler için
Gökten ayet inmedi bize.
Onu biz kendimiz
Vaat ettik kendimize. (Sayfa, 231)
*** Bir yandan vatanı satıp bir yandan böyle bahsettiler.
Vatan sevgisi mi bu hergelelerde?
Hangi vatan sevgisi?
Sandalya, depo, fabrika, çiftlik, apartıman sevgisi.
Mülkünü, sermayesini al, sandalyasını çek altından,
Heriflerde düşman olur vatan. (Sayfa, 262)
*** Köyde ölen çocuğun hesabı mı var?
ölü sayılmaz altı aylık ölü. (Sayfa 273)
*** İnsanoğlu güle benzer,
Bir dakkada soluverir. (Sayfa, 289)
*** Dünya bir fendir yahu,
Her şey çalışmaktır. (Sayfa, 299)
*** Seyrek, sıska, kuru ağaçlar vardı
İstasyona giden asfaltın iki yanında,
Ümitsiz insanlar gibi birbirlerinden uzak
Ve yeşilliksiz duruyorlardı. (Sayfa,339)
*** Çok öğren, çok oku.
Öğren, öğrenmeyenlerinde mantığını da.
Kur´anda bir söz var:
´Küllü yamellu şakiliyetihi.´
Aklını hâkim kıl oğlum
Kurtul ıstıraptan. (Sayfa, 339)
*** Dünyayı düzeltmek istiyorsan
Kendi yuvanı düşün ilk önce. (Sayfa, 342)
*** Her millet layık olduğunun içinde çırpınır. (Sayfa, 343)
*** Yobaz inanmış, sormak yasak, düşünmek günah. (Sayfa, 441)
*** Beraber yaşanır, dövüşülür beraber ama herkes kendi payına ölür. (Sayfa, 453)
*** Onlar paranın sahibi değil, para onların sahibi. (Sayfa, 474)
*** Elbiseni burada satmaya imkân yok, Herkes bir şeylerini satıyor,
Ve zenginler ´bir şeyleri´ değil, Apartman satın alıyor. (Sayfa, 493)
*** Köpeğin iyisi bile kadına havlamaz, çünkü kadın. (Sayfa, 500)
*** Bir köylünün karısı bir merkep demektir. (Sayfa, 502)
*** Ne kendi milletimden aşağı, ne de üstün görürüm başka milletleri. (Sayfa, 526)
Arka Kapaktan:
Türk şiirinin çizgisini değiştirmiş, çok yönlü, evrensel boyutlu bir şair ve yazarın bu basım için yeniden gözden geçirilmiş, kaynak metinler esas alınarak düzeltilmiş "külliyatı"...
(Arka Kapak)
Haydarpaşa garında
1941 baharında
son on beş.
Merdivenlerin üstünde güneş
yorgunluk
ve telaş.
Bir adam
merdivenlerde duruyor
bir şeyler düşünerek.
(Kitabın İçinden)