BİR ALKOLİĞİN ANILARI - Jack London / Otobiyografi
Yazarın kendi hayatını anlattığı bu kitap diğerleri gibi gayet akıcı ve etkileyici. Uzun yıllar alkolle olan mücadelesini okurları ile paylaştığı bu otobiyografide, ´´Sadece gençler için yazıyorum´´cümlesi ile temel amacını ifade etmekte. Her kitaplıkta bulunması, her yaştan bütün aile fertlerinin okuması gerektiğine inanıyoruz. Her vesile ile sevdiklerinize hediye edilebileceğiniz bir roman.
Kitaptan: **** Meyhane bir toplantı yeriydi. İnsanlar meyhanede, ilkel insanların mağaranın ağzında yaktıkları ateşin çevresinde toplandıkları gibi toplanırlardı.(Sayfa, 7)
**** İnsanlar, alkolü vücutta yapacağı etki için içmezler. İçmelerinin nedeni, beyne yaptığı etkidir. Eğer vücuttan geçmek zorundaysa, o zaman vücut ne hali varsa görsün. (Sayfa, 26)
**** İnsanları ne kadar sık görürsem, onlarda o kadar çok tuhaflaşıyordu. (Sayfa, 48)
**** Yalnızca açlık çeken bir insan yiyeceğin değerini tam anlamıyla bilebilir. Yalnızca denizciler ve çölde yaşayanlar tatlı suyun anlamını bilir. (Sayfa, 54)
**** Ahlaki değerleri ortadan kaldıran John Barleycorn, insanı suç işlemeye kışkırtıyordu. Her yerde sarhoşların, ayıkken yapmayı akıllarından bile geçirmeyecekleri şeyleri yaptıklarını görüyordum. İşin kötü yanı ödenmesi gereken cezaydı. Suç yıkıcı bir şeydi. Ayıkken zararsız ve iyi huylu olan meyhane arkadaşlarım, sarhoş olduklarında şiddetli, çılgınca hareketler yapıyorlardı. Kimi zaman onları demir parmaklıklar ardında ziyaret eder, körfezin karşısına gidip üstlerine suçlu elbiselerini giymeden önce, onlara veda ederdim. Zaman zaman ağızlarından hep aynı şeyi duymuşumdur. ´´Sarhoş olmasaydım bu haltı yemezdim´´. (Sayfa, 93)
**** Gençlik zaten, ilerlemiş yaşın haline hep küçümseyerek bakar. (Sayfa, 97)
**** Mesleği olmayan insanlar çaresiz sığırlar gibiydiler. (Sayfa, 130)
**** Kararımı vermiştim. Suç da işlemeyecektim.. Suç işlemek de, işçi olmak kadar feci bir şeydi. Kas gücü değil, beyin para ediyordu. Artık kaslarımı, kas gücü pazarında satılığa çıkarmamaya karar verdim. Bundan sonra sadece ve sadece beynimi satacaktım. (Sayfa, 130)
**** John Barleycorn, zayıflığa ve yenilgiye, yorgunluğa ve tükenmişliğe seslenir. Kolay yolu seçer. Her zaman yalan söylerç Bedene sahte bir güç, ruha sahte bir yüceliş verir. Her şeyi gerçekte olduklarından daha güzel gösterir. (Sayfa, 145)
*** Alkol, düşüncelerimin ve ideallerimin verdiği çoşkuyu bana vermezdi. (Sayfa, 155)
**** Kadınların yavanlıklarını ve aptallıklarını, yarı pişkin küçük adamların gösterişli, kibirli sözlerini dinlemek işkenceydi. Bu, bir insanın çok fazla kitap okuması nedeniyle ödediği cezadır.(Sayfa, 165)
**** İçki oyununa hiç girmemiş insanlar, içki içme alışkanlığının nasıl büyüdüğüne şaşar kalırlar! (Sayfa, 179)
**** John Barleycorn benimle birlikte, çünkü, gençliğimin bilinçsiz günlerinde John Barleycorn´a kolaylıkla ulaşılabiliyordu. Her köşede ve köşelerin arasındaki sokakta seslenip beni çağırıyordu. İçnedoğduğum bu sahte uygarlıkta, bu ruh zehrinin satılması için her yerdeki ruhsatlı dükkânlara izin verilmişti. Hayatın düzeni, benim ve benim gibi milyonlarca insanın bu zehir satan dükkânlara girmeleri için kandırıldığı ve zorlandığı biçimde düzenlenmiş. (Sayfa,196)
**** Hayatta kaldım. Kişisel erdemlerim sayesinde değil, ama bir dispomanyağın kimyasına sahip olmadığımdan. John Berleycorn´un tahribatına, olağanüstü dirençli bir organizmaya sahip olduğumdan. Ben hayatta kalırken, benim kadar talihli olmayan başkalarının bu uzun, kederli yolda ölüp gittiklerini gördüm. (Sayfa, 209)
**** Kadınlar ırkın gerçek koruyucularıdır. Erkekler savurgan, maceracı ve kumarbazdır. Sonunda onları kadınlar kurtarır. (Sayfa, 211)
Arka Kapaktan: Bir Alkoliğin Anıları Jack London’ın alkol ile ilk gençlik yıllarından itibaren başlayan “dostluğunun” ve mücadelesinin belgesi. Kitabın özgün adı: “John Barleycorn.” Bir kadın adı bu. London, alkol ile kadının karşı konmaz cazibesi arasında bir bağ mı kuruyor? Baştan çıkartıcı, ama faturası ağır bir ilişki bu. Alkolü özellikle onun sıkça içine dahil olduğu “erkek cemaatlerinin” iletişimini kuran önemli bir araç olarak tanımlayan London, öznel iradesiyle sürdüremediği alkolü bırakma mücadelesinde, yasaları bile yardıma çağırıyor. Yazara göre özellikle erkek cemaatleri içinde kişiden kişiye ilişkilerin kurulmasını kolaylaştırır gibi görünen alkol, kadına yönelik şiddet ve haksızlıkların kaynağı olarak bir sosyal sorun oluşturuyor.
