javascript:ntrTemp(); veya
javascript:ntrTemp(); linklerine ulaştığınızda iki yorum bulacaksınız.
Kitaptan:*** Bizler düşüp de yere çarpmayan ağaçgezenlerin yeni kuşaklarıyız; onun için de düşlerimizde yere çarpmadan uyanırız. (Sayfa,18)
*** Anlaşılan benim bu şekilde sessiz ve kıpırdamadan durmam normaldi. Korkunun karşısında bağırmamam gerekiyordu. İçgüdüm bunu öğretmiş olmalıydı. (Sayfa, 25)
*** Benim yaşamımın ülküsü de babamın başardıklarını başarabilmekti. (Sayfa, 29)
*** Bütün türdeşlerim gibi ben de başıboşluğa ve amaçsızlığa alışmıştım. (Sayfa, 39)
*** Oysa hayvanlar alay edilmekten hiç hoşlanmazlar. En bozuldukları şeydir alaya alınmak. (Sayfa, 52)
*** Bir eğlenmeye başladık mı her şeyimizi veriyorduk eğlence uğruna. Yarım yamalak hiçbir yanımız yoktu. (Sayfa, 53)
*** Biz onlar gibi savaşçı değildik; kurnaz ve korkaktır yalnızaca. Ve işte bu kurnazlığımız ve korkaklığımız, bir de öteki hayvanlardan çok daha üstün olan korkma yeteneğimiz yüzündendir ki, Genç Dünya´nın o son derece düşmanca doğa çevresine karşı koyabilmişti. (Sayfa, 53)
*** Sarkıkkulak çok güç durumdaydı yanımda; o andaki davranışı, yani büyük korkusuna karşın kalkıp gitmeyerek benimle kalışı, sanırım ki insanoğlunu en güçlü hayvan haline getiren iyilik ve arkadaşlık duygularının henüz tam gelişmemiş bir örneğiydi. (Sayfa, 61)
*** Herhalde Ahali´nin çoğuluğundan daha inatçı olmalıymışım, yoksa başaramazdım. (Sayfa, 71)
*** Erkeğin eşini öldürdüğü tek hayvan türü insandır. (Sayfa,114)
*** Din denilen şeyin tohumları bile atılmamıştı daha; görünmeyen bir dünya yoktu içimizde. Salt gerçek dünyadan haberimiz vardı, korktuğumuz şeyler gerçek şeylerdi; somut tehlikeler, geceleri ava çıkan hayvanlar. (Sayfa, 117)
*** Dilleri gelişmiş olduğu için daha derin düşünebiliyorlardı. Ayrıca işbirliğinin ne demek olduğunu da kavramışlardı. (Sayfa, 125)
*** Önce kaçmak, sonra işin aslını araştırmak adetimiz. (Sayfa, 125)
Arka Kapaktan:Adem´den Önce, insanlığın çok eskide kalmış döneminde, yarı-insansı atalarımızı ele alan bir serüven romanı. Jack London, Darwin´e ve evrim kuramının işaret ettiği gerçeklerle paralel detaylar taşıyan kitabında, rüyaları aracılığıyla nesiller önceki atalarının hayatını anımsayan, gen hafızasına kaydedilenlere hapsolmuş birinin ikili yaşantısını anlatıyor. Gündüzleri 20. yüzyıl Amerikasındaki olağan yaşantısına devam eden küçük kahramanımız, geceleri uykuya daldığında bambaşka bir hayatın ve dönemin içerisinde bulur kendini.