Net bir sınıflandırma yapamadığımız, ´Novella´ denilen, kısa roman veya uzun öykü türünde olan kitap, okuma hızınıza göre bir saat veya biraz daha fazla bir sürede tek oturumda bitirilebilir. Merakla beklenen yeni komşuların garip halleri ve evin kadınının oyalanması için hediye edilen yavru köpekle birlikte başlayan olaylar. Heyecanla birbirini takip eden gelişmelerin kahramanımızın iç dünyasında oluşturduğu şüphenin insan ruhunda açabileceği gerginlikleri, duygu fırtınalarını kağıda dökmüş usta yazar. Öneririz.
Kitaptan:**** Böyle insanın gözüne sokarcasına mutlu olmak ve duygularını arsızca sağa sola saçmak utanmazlık. (Sayfa, 17)
**** Komşular arasında bu tür ufak tefek dargınlıklara meydan vermemeli. (Sayfa, 27)
**** Hayvan aklını insan aklından ayıran şey, sadece geçmiş ve bugünle sınırlı olması, geleceği tasavvur ya da hesap edememesidir. (Sayfa, 36)
**** Bir hayvanın bakışı en zor anlarda bir insanınkinden çok daha etkili, neredeyse diyebilirim konuşkan olabilir; çünkü biz duygularımızın, düşüncelerimizin çoğunu, bunları aktaran kelimelere havale ederiz, buna karşılık konuşma becerisi olmayan hayvan bütün ifadeyi göz bebeklerinde toplar. (Sayfa, 37)
**** ...Biz de güzel anlar yaşıyorduk, çünkü komşu evde kusursuz, pürüzsüz bir mutluluğun hüküm sürmesi ister istemez bizim eve de sıcak bier ışık olarak yansıyordu. (Sayfa, 44)
**** Bırakan bir insanı, bir hayvanı bile haksız yere suçlamaktan Tanrı beni korusun. (Sayfa, 53)
Arka Kapaktan:Stefan Zweig’ın öykücülüğünde ayrı bir yer tutan O muydu?, kemirici bir duygu olan şüpheyi eksene alır ve bu duygunun insanı sürüklediği kaygı, sıkıntı ve çaresizlik atmosferinden okura seslenir. Öyküye, Zweig’da benzerine pek rastlamadığımız türden, huzurlu İngiliz taşrasında polisiye bir kurgu eşlik eder.
Tutkuyla savrulan hayatların yazarı, derin, yoğun ve güçlü karakterlerin yaratıcısı Stefan Zweig, bu benzersiz öyküsünde, bizi John Charleston Limpley’le tanıştırır. Mr. Limpley’in çevresi ve köpeği Ponto’yla ilişkisine, komşusu Betsy’nin titiz, şüpheci gözlerinden tanık oluruz. Zweig, kaçınılmaz felaketi, klasik İngiliz polisiyelerinden aşina olduğumuz “kim yaptı?” sorusunun etrafında düğümler.
“Şahsen katilin o olduğundan neredeyse eminim; ama elimde çürütülmesi imkânsız o son kanıt yok.”